20 Ekim 2008 Pazartesi

O...ÇOCUKLARI

Gösterime girdiğinde fırsat bulup gidemediğim fakat dvd si çıktığında aldığım ancak dün evde izlediğim O...Çocukları epeydir izlediğim yerli ve yabancı filmler arasında bir numaraya çıktı...

Filmi alırken ismine bakıp yine bol küfürlü bir Türk f ilmidir demiştim ama merak ediyordum izlemeliydim. filmi izledikçe hayranlığım gittikçe arttı o kadar enteresanki filmdeki tüm oyuncalar en miniklerine kadar çok basarılı oynamışlar.Bir dakika ekran karsısından kalkıp filmi durduramadım bitmesini bekledim.Kimi zaman gözlerimden yaslar süzüldü kimi zman kahkalara boğuldum hakikaten çok iyiydi..
TAVSİYE EDİLİR;)

20 Ağustos 2008 Çarşamba

EVLİLİK...


Evlenirken

Daha önceki yazımdada anlattığım gibi insan evlenirken birçok şey yasıyor bu yasadığı seyler de kişileri bayağ bir yoruyor…Gerçi yorgunluk dediğm seyde yorgunluk gibi değil sadece telaştan ne yapıcagını bilememek ve sanki işler ilerlemiyormuş gibi hissetmek .Gerçi bunu söyleyen son kişi biz olmalıyız çünkü iki aya öyle şeyler sıkıştırdıkki şuanda acaba düğün organizayonu işimi yapsam die düşünmüyor değilim…

Evlenirken neler yapılmalı

Önce oturulucak bir ev ,sonra esyalar, sonra ıvır zıvır yani minik deyatlar gerci bizim hala birsürü şeyimiz eksik hatta evlendikten sonra bir baktıkki tabak bardak hiçbirşey yok :)

Ama o kadar komikki bende sevgilimde yani beyim ikimizde çok kararsızız Koltuk nasıl olsa? ne renk olsa? tv ünitesi, yüksekliği, yatak odası, ayrıntıları, yatak genişiliği, cercevesinin genişiliği, yüksekliği, rengi, ahşabı ne olmalı? konsol olmamalımı? Olmamalımı?Yok yok konsol olmamalı duvara monte olmalı yer kaybı olmamalı…Ama esyalarımız evimiz maşallah çok güzel oldu hele bir koltuğumz var acayip bir şekil ve kıpkırmızı rugan flüppp aşığım ona...

Alışveriş kısmında en keyif aldığım kısım İkeeaaaaaaa evinizin herseyi oraya gittiğim an tamamen deliriyorum a bideeee Koçtaşa geliyorum evimi çok seviyorum bide orası çok eglenceli hesapta birtek şey almaya giriyoruz ama ben aaa bunuda aa buda olmalı yaaaaa nolur bundan da alalımmı? diyerek inanılmaz alışveriş yapmış bir şekilde çıkıveriyoruz.

Evliliğimz okadar hızlı olduki bir anda tarihe karar verdik ,ev tuttuk, gelinlik modeli, davetiyeler, düğün mekanı, davetli listesi derken brsürü şey olduğunu fark ettik ama bunları çok düzgün ve kolay birşeklde hallettik.

Şimdi birazcıkta bunlardan bahsediyim.Çünkü hala heyecanlanıyorum :)

Biz gercekten çok şanslı bir çiftiz hersey çok kolay oldu .Gelinlik giymeyi düşünmeyen ben bir anda kendimi bir model belirlemiş bir halde buldum .Bu esnada aklıma tek bir isim geldi oda ünlü modacımız Erol Albayrak tı.

Erol okadar özel biriki inanılmaz işler yapıyor ve ben hakkaten Erol’un hayranıym ablamın gelinliğinide kardesimin gelinliğinide Erol yaptı.Erol hep şöyle derdi hadi sende evlen sanada gelinlik yapalım .Okadar şanslıyımki okadar yoğunken Erol’a gittim durumu anlattım ve problem yok kafana takma çok güzel bir gelin olacaksın dedi.Dışarı çıktığımda içim kıpır kıpırdı çünkü gelinliğimi Erol Albayrak yapıyordu bu benim için hakikaten önemliydi ne kadar arkadas olsakta o inanılmaz özel bir modacıydı…

Diğer taraftan düğün mekanı

Aman yarappim düğün çok sevmem düğün caf cafı seramoni fln amannnnn hiç bana göre değil bir anda kendimi elli tane mekanla görüşür buldum yok ben ara sıcak sunu veririm yok müsik söle yok foto şöyle...öfffffffff yeterrrrrrr.

Sonra sevgilimle yok ya biz sadece nikah yapalım dedik.Buna karar verdiğimizde Ctesiydi tabi o güne kadar ben 3500 kere fikir değiştirdim.Pazar sabahı kahvaltı yapıcak bir yer ararken Pruva diye bir tabela gördük Hadi bir bakalım denemiş oluruz dedik içeri bir girdik olagan üstü bir manzara resmen büyülendik ve birbirimize bakıp aynı anda acaba burası nasıl olur dedik :)

Evet o akşam Pruva’ya tekrar gidip düğün için konuştuk.Benim içime sinmeyen tek şey makan sahibi oldu.Mekan çok güzel ama sahibi o kadar negatifki msla ben diyorumki yok masadaki örtüler düz renk olsun yok buranın havası kaçar diyor , şuranın ışıgını açmayın ben mum koyucam, yok ne geregi var daha birsürü şeyy.İçimden dedimki hakkaten senle ugrasamıcam.Farkında olmadığı şey benim düğünüm oluşuydu senin zevkinden düşüncenden banane …Düğün benimmmm yaw bi kendine gel


Evet sırada ne var aaaaaaaa davetiyeler

Davetiye okadar çok çeişt baktıkki ama hiçbirsey beni bizi yansıtmıyordu yani davetiye davetiyeydi:)

Tabi akla kim geldi canım arkadasım süper tasarımcı Ozan Vardar Ozan’a dedimki Ozan davetiye istiyorum ama yani beni yansıtsın bişey istediğin çılgınlığı yap ….

Heh heh heh Ozii ya …Hayatımda gördüğüm en güzel davetiye bizimkisi oldu kime gönderdiysek telefon açıp buneya süper olmuş dedi ve birçok kişide Ozan’ın telini aldı.

Nikah şekeri yada o tarz bişey olmalıydı ama nikah sekeri çok gıcık bişey olduğu için aklıma magnet yaptırmak geldi davetiyemizin aynısından sadece tarih ve resim olan magnet yaptırdık çok sekerler.Allahım hersey çok güzel gitti .Mekanda bir yerden geçmemiz gerekiyordu yani düğün odasından çıkp ordan geçiyorsun ama kötü gözüküyordu Ozan’a hemn oranın olçüsünü verdim davetiyeden vinil yaptırdık.Ozan iyikii varsın basım sıkıştığında hep Ozan’ı ararım zaten …Ozannnn katalog, Ozan görsel, Ozannn Ozannnn…..

Evet hersey hazır gibi gelinliğimin son provası Erol’a gittim birde Nuranım var Erol la beraber çalıyorlar oda ablamın çok yakın arkadası dostu hersey yani..Nuran dediki çok güzel oldu dene bakalım.Kalbim durucak gibi atıyordu.


Gelinliği giydim peri gibiydim Erol dediki bak bide tacı var onuda tak çok güzel olucak hem hep bi tac hevesin vardı dedi
:)
Tacıda takınca evet Miss World olmuştum çok güzeldi Erol’a ne kadar tesekkür etsem azdır çok güzel bir gelinlik dikti ellerine saglık…Zaten bende güzelim diyicek birsey yok.

Bu evlilik aşamasında ailem yani Annem,Babam, kardeşim,ablam ve eniştelerim okadar çok koşuşturdularki Ahmette bende haklarını ödiyemeyiz.İnanılmaz işler hallettiler insanlar evlenirken hakkaten bu tarz şeyler bekliyor.

Düğüne bir gün kala müzik konusunda heyecan yapmaya başladık nasıl olur???? Canlı müzik olucak çıkış müziği ne olsun? dans müziği ne olsun? pasta neyle kesilsin? mekanda canlı müzik olucagı için içime sinmeyen beni huzursuz eden bir şeyler vardı ve sevgilime dedimki ben Dj olsun istiyorum pek güvenemedim bu mekana bir süprizle karsılasmıyalım.İykide demişim süper bi karar vermişiz:)e

Aklıma hmn sevgili arkadasım Oya’nın abisi Fuat abi geldi Fuat abiyi aradık hiç merak etmeyin rahat olun dedi sadece istediğiniz tarzı söyleyin dedi.O işide halletmiştik

Düğün günü

Allahım nie bu kadar sakinim? bir terslik var evet heyecan, heyecan, biraz heyecan

Ahhhhh çağardım geldi heyecandan yerimde duramıyorum.Bebekteki kuaförüm ve arkadasım Saim’e gittim saçlarım ve makyajım yapılmalıydı ama gelin benmiyim kardesim Ceydamı belli değil herkes onun tepesinde onun saçıyla :)

Saçım yapıldı makyajımda süper olmuştum...Beyim gelip kuaförden aldı Pruvaya gidiyoruz zzz

Of nesıcak düğün odasına girdik gelinliğimi giydim kalbim agzımda atıyo misafirler gelmeye basladı

Eyvahhhhhhhhh gelin buketim yokk Cenkkkkkk gelin buketim nerdeee?Abla merak etme yoldayım aldım sakin ol

Gelin buketim çok güseldi papatya beyaz gonca güller ve tutma yerinde gelin teliii tam istediğim gibi yapmışlardı bravo hersey süperdiiii.

Canım Ablam Esen hadi bir prova yapın dans edin dedi nıııınırını nının nınınııı o söylüyo biz dans ediyoruz çok komik ya aklıma geldikçe hala heyecan yapıyorum.

Evet nikah memuresi geldi çok şeker bir hanım bize detayları anlattı veeeee haber geldi çıkma zamanı .

Müzik başladı sis verdiler ve biz sislerin arasından geciyoruz sevgilimin canım aşkım Ahmet’in elini sıkı sıkı tutuyorum oda benimkini gülümsüyerek masaya ilerliyoruz ve alkış kıyamet .Evet artık kulaklarımda duymuyo heyecandan :)

Masaya oturduk ve evet dediğim an bütün o sıkıntı koşuşturma hersey bir anda sona erdi o kadar mutluydumki Babam,Annem Kardeslerim tüm sevdiklerim bize bakıyolardı hepsinde tebessüm çok mutluydum.

Hersey çok şükür olagan üstüydü:)Çok eglendik hatta Fatih Üreğin Haydi lilililililii yar sarkısı vazgecilmezim oldu ...

Hersey bittikten sonra evimize geldik tam evin bahcesine giricegiz beyime dedimki tabi bu arad a yorgunluktan ölmek üzereyiz yaaaaaaa hadi kucaganda tası dedim :S

hehehheheh Ev bahceli ve merdivenli olduğu için bayağ bi yordum kocamı ama olsun tüm fantezilerimi gerceklestirdim.Hersey çok güzel oldu.Aylavyu :)

Bir arada balayımızdan bahsediyimmm offfffff çok basarılıydııı...

29 Mayıs 2008 Perşembe

Ateşşş

Dün akşam evimize gittik arka odamızı komple giyinme odası yapıcaz ama nasıl yapsak? nasıl yapsak? durmadan fikrim geliyoo sefkilimde dellenio ama kibar ya bişeyde demiooo:) Atınç diye bir arkadasımız var çok yetenekli:P yani ben öyle duydum dün akşam o geldi misafirliğe ve arka odaya ne yapabiliriz die fikir vermeye.Tabi ben bomboş evde televizyon karsısında Desperate Housewives ıizleyip tamamen konunun dışında kalmaya çalışıordum.
Neyse ilk ikram Atınça bira ikram ettim televizyondan uzaklaştım pizzamızıda söyledik ohhhh ...
Ben hamakta onlar sandalyelerde sohpet ve muhabbet olayına girmiştikki ben bi ara sızmışım o sırada sefkilim aaa bak kim geldi dedi... avucundan sefkili Ateşimi çıkardı ateş bu akşamda bizi ziyarete gelmişti ama yalnız diildi bide sevgili yapmıştı çokk sevindim.Neyse fazla muhattap olmadan yol aldı.Ama çok mutluydum bu ateş böcekleri bana ayrı bir enerji veriyor.
Akşam evden ayrıldığımızda bi tane bisikletli çocuk gördüm çok komik hetyeri ışıklıydı Ateş sandım ama sefkilim diil dedi hahahhah ....

27 Mayıs 2008 Salı

DUVAKSIZ GELİN OLMAZZ


Of kafam karmakarışık şu evlilik aşaması hakkaten ne yorucu oluyormuş...

Mobilya secimi, kumas secimi, evin boyasının rengi, perdeler, tonları ,kumaşları,avizeler,nevresimler,beyaz esyalar,kocaman bir televizyon vs vs...

Tüm bunlar alınırken yani yeni bir ev kurarken benim kenara koyduğum ve hiç ilgilenmediğim detaylarda var mesela düğünmü?nikahmı?kokteylmi?yada hiç biri:)

peki gelinlik?hımmm hiç düşünmedim yani bu tarz bir seramoni bana göre değildi gerçi halen öyle .Pazar gününe kadar gelinlik giymek istemiyorum diyordum:)

Ctesi bir arkadasımla konuştum muhakkak gelinlik giy dedi bende o gazla hemen Pronovias a gittim evet sevdiğim gelinlik ordaydı.Birsürü gelinlik giydim ama benimki başkaydı yani bana göre olağan üstüydü..Şöyle bir şey var ne kadar süs püs sevmesekte kabarık bir gelinlik giydiğiniz dakikada hersey degişio kendinizi o anda Prenses gibi hissediyorsunuz :)O anda en kabarık olanı bile secebilirsinz:)Tabi ben öyle yapmadım benim modelim Claram bambaşkaaaa...

Bu ara gel gitler yasıyorum zaten hayatımda öyle diilmi:)hehehhe Sevgilime Roller blade yapalım diyorum tam kaymaya gidiyoruz biraz kaydıktan sonra yaaaaaaa hadi sıkıldım bisiklete binelim diyorum:)Gelgit pitiii

Balayı
Bırakiyim bunları bi tarafa önemsiz deyatlar balayına karar veriyim Bal ve ayı :)Güsel unutulmaz romantik bir balayı?????????????????Neresi Neresi???
Evimiz
Evimizi tuttuk evimiz çok güsel harika bir bahcemiz var kocamann hem ortak kullanılan bir bahçe hemde bizim kendimize ait olan bir kısım var.Tabiki ilk aldığımız esya hamak oldu onu kurduk ve akşam olunca yattık hamak çift kişilk:) o kadar keyifliydiki her yer kapkaranlık gökyüzünü ağaçlar arasından görüyosunuz veeeee en sevdiğim aşık olduğum ateş böcekleri yanıp yanıp sönüyorlar.Ama kalabalık olmadıkları için bir tanesinin adını direk olarak Ateş yaptım ve dedimki Ateş çok rica ediyorum arkadaslarınada haber ver buraya gelsinler Ateş beni dinledi ertesi gün bahcede bayağ fazlaydılar...
Galiba Ateş beni seviyoooo :)


2 Nisan 2008 Çarşamba

Eskiye Duyulan Özlem

Elveda Rumeli





Bu ara müptelası olduğum bir dizi film var oda Elveda Rumeli Atv De yayınlanıyor Ptesi günleri Ptesi günü şirkette kalmamaya dikkat ediyorum aslında kışın akşam vakitleri ekrana yapışır oldum.Çarşamba günleri Yaprak Dökümü persembe günleri Kurtlar Vadisi kendime inanamıyorum ama durum bu:) Kurtlar Vadisi izleyen herkesle dalga gecerdim ama bende izlemeye başladım gerci üç bölüm oldu tabi oda dizideki Memati ve Murrroo karakteri bence inanılmazlar ikiside çok şeker.
Neyse ELVEDA RUMELİ ye dönelim dizi ilk başladığında anneme dedimki inşallah çok seyreden olurda yayından kaldırmazlar çünkü bu Asmalı Konak tarzı ağalı hikayeler sıktı.
Annemler Yugoslavyalı yani ordan buraya gelmişler.Geldiklerinde dayılarıyla kocaman bir arazide hep beraber evler ayrı olmak üzere müstakil bahceli çokkkk güsel evler yaptırmışlar yada yapmışlar.Bu evler vakıf arazisi üzerine yapılmış ve vakfa kira vermişler.
Ben küçükken devamlı teyzemlere gitmek isterdim orda olmak çok keyifliydi .Kocaman yemyeşil bahce.... bir ceviz agacına tırmanırdım, bir erik ağacına saldırırdım bir dut agacına zaten dut agacına gittimmi sonum olurdu heryerim kıpkırmızı kollarımdan akardı o dutun suyuu flüpppp Annanemlerin bahcesinde tavuklar ve horoz vardı gün boyu onları kovalar evin yanındaki papatya tarlasına giderdim ordada papatyaların arasına oturup kendime taç yapardım.Bahceden cıkmam yasaktı bahce zaten yetiyordu ama bahcede olan çocuk sayısı azdı onlarlada oyunlar belliydi İlker hep Tarzan olurdu ben çita Sinem Ceyn,Umutu hatırlamıyorum :)onunlada çekirge avlardık .hakikaten çok keyifliydi bahceden tek çıkma sebebim Sinemle bakkala gitmemiz olabilirdi.Sinem dayımın kızıydı küçükken o hep şişko teyzemlerde yada annanemlerle kaldı yani orda büyüdü.Dışarı çıktığımızda bizden büyük çocukların bisikletlerine binmek için onları seyrediyomuş gibi yapar tam yanıma yaklaştıklarında Bİ TUR BİNEBİLİRMİYİM??? diye sorardım:) hahahhahah aklıma geldikçe gülüyorum....her şey çok güzeldi doğaldı .
Ailece bahceye geldiğimizde bahcede mangal yapardık bütün bahce toplanırdı bütün dayılar gelirdi yani annemin dayıları ve yengeleri... rahmetli Babuş dayı, rahmetli Vicdan yenge,rahmetli Bedriye Yenge,Ramuş dayı,Teyfik dayı, Ülfet yenge onların çocukları ve torunları :)
Mangal dışındada canım anneannem bize her gittiğimizde birbirinden güzel yemekler yapardı bahcede masalar kurar, kahvaltı hazırlar, tavuktan yeni çıkmış yumurtaları pişirir, bizi elleriyle besler, ıspanak suratlılarım diyip severdi:)
Yalnız yemekler hep acı olurdu yani acıyı bol kullanırdı ablam ve ben çok yemek yiyemezdik.Ablam beni bir kenara ceker gel biz agac yapraklarından yemek yapalım diyip bana dışarda bulunan konserve kapaklarını gösterirdi bak bunlar tabaklarımz olsun agaclardanda yaprakları alıp minik minik yapıp suyla karıştırıdı bak buda yemegimiz derdi.Şimdi yiyomuş gibi yapalım karnımız doysun.Çünkü bu teyzemle anneannem biz yemek yemiyelim diye yemekleri hep acı yapıyorlar Sinemi daha çok seviyorlar derdi:))
Hatta hiç unutmam canım dayım almanyadan gelmişti ve bir valiz dolusuda çikolata getirmişti ablam bu çikolataları bulmuş tabi ondan kaçarmı????ASLA
Anneannemlerde kaldığımızda muhakkak ögleden sonra uyurduk yine uyumak için yatırılmıştık tam uykuya dalmak üzereyken ablam bi anda tepemde bitti...Sakın uyuma çikolataları buldum hepsini yiyelim Sineme kalmasın dedi.Güzel bir plandı ama korkutucuydu bizi teyzem yada anneannem görürse ne yapıcaktık ne dicektik???Olsun korkunun ecele faydası yoktu:))
Plan hazırdı.... valiz yatagın hemen yanına cekildi ablam elini valize daldırıo paketler açılıyooo ve hızlıca yeniliyodu:)Anneannem,teyzem yada annem bizi kontrole geldiğinde uyuyo numarası yapıyoduk.O kadar çok paket yedikki boynuma dogru kasınmaya başladım kusmak üzereydim ama valizi btiricektik.Hakikaten çok kötü olmuştuk ikimizdede o akşam kocaman kocaman sivilceler doldu.Kızdılarmı???: hayır sadce hasta olmamıza üzüldüler.Olsun galiptik Sineme kalmamıştı:)
Rahmetli çok güzel yemek yapardı tabi daha çok yöresel seyler yapardı ama biz yemezdik bence ıspanaklı börek, paça yemeği ay bide acılı kapuska bayılırdım bunlara...
of of offff o ıspanaklı börek hamuru yer sofrasında acılır kalan hamurdanda mink bişeye kol böreği hazırlanır sobanın üstünde pişirilirdi.O dönem hersey çoook güzeldi.
Annemler kendi aralarında Yugoslavca konuşurlardı ablamla ben işkilli büzük hesabı bizim hakkımızda konuşuyolar derdik ne fesatmışız şimdi hatırlayınca gülüyorz biz anlamıyalım diye böyle konuşuyosunuz derdik...
Rahmetli anneannem Arif Şentürk televizyona çıktımı hemen kalkar oynardı
Deryalar adlı türkü en sevdiğimdi
Kırcaliyle arda arası
Saat sekiz sırası (yusufum saat sekiz sırası )
Ardalılar ağlıyor (yusufum)
Yoktur çaresi
Aman bre deryalar kanlıca deryalar
Biz nişanlıyız
İkimiz de bir boydayız
Biz delikanlıyız
Çıkar aba poturunu
Dalgalar artacak
Demedim mi ben sana
Kayığımız batacak
Kırcaliyle arda boylarında
Kimler gidecek
Garip yusufun annesıne
Kim haber verecek
Bide Vardar Ovası
Mayadağdan kalkan kazlar
Al topuklu beyaz kızlar
Yarimin yüreği sızlar
Eğlenemem aldanamam
Ben bu yerlerde duramam
Vardar ovası,

vardar ovası
Kazanamadım sıla parası
Mayadağın yıldızıyım

Ben annemin bir kızıyım
Efendimin sağ gözüyüm
Eğlenemem aldanamam
Ben bu yerlerde duramam
Vardar ovası,

vardar ovası
Kazanamadım sıla parası
Bunları yazarken bile gözyaşlarımı tutamıyorum Canım Anneannem mekanın Cennet olsun büyük dayılar yengeler Yugoslavyada ölen Metuş dayı torunları akrabalarımz hepinizin mekanı cennet olsun çok güzel zmanlardı bu film yasadığım o güzel geçmişi hatırlattı.
Şimdi Elveda Rumeli dizisini izledikçe her bölümde ağlıyorum rahmetli anneannem aklıma gelio babama babişkom dememiz herkesin birbirini öpmesi biz böyle büyüdük herkes çok safdı çok doğaldı.
Bu film izlemeye deger senaryo harika oyuncular hepsi inanılmaz tebrik ediyorum.

26 Mart 2008 Çarşamba

KENDİNLE BARIŞIK


geçinmek için ne yaptığın beni ilgilendirmiyor.
neyi özlediğini,
kalbinin arzuladığı şeye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edip edemediğini bilmek istiyorum.
kaç yaşında olduğun beni ilgilendirmiyor.
aşk için, hayallerin için, yaşıyor olma serüveni için
bir aptal gibi görünme riskini göze alıp alamayacağını bilmek istiyorum.
ay'ın etrafında hangi gezegenlerin döndüğü beni ilgilendirmiyor.
kederinin merkezine dokunup dokunmadığını,
hayatın ihanetlerince açılıp açılmadığını,
daha fazla acı korkusundan kapanıp kapanmadığını bilmek istiyorum.
saklamaya, azaltmaya ya da
düzeltmeye çalışmadan
benim ya da kendi acınla oturup oturamayacağını bilmek istiyorum.
benim ya da kendi neşenle olup olamayacağını,
insan olmanın sinirliliğini hatırlamadan,
bizi dikkatli ve gerçekçi olmamız için uyarmadan
çılgınca dans edip,
coşkunun seni parmak uçlarına kadar doldurmasına
izin verip vermeyeceğini bilmek istiyorum.
bana anlattığın hikayenin doğru olup olmaması beni ilgilendirmiyor.
kendi kendine dürüst olmak için
bir başkasını hayal kırıklığına uğratıp uğratamayacağını;
ihanetin suçlamasına dayanıp,
kendi ruhuna ihanet edip etmeyeceğini bilmek istiyorum.
güvenebilir ve güvenilebilir olup olamayacağını bilmek istiyorum.
her gün sevimli olmasa da
güzelliği görüp göremeyeceğini bilmek istiyorum.
benim ve kendi hatalarınla yaşayıp yaşayamayacağını;
bir gölün kenarında durup gümüş ay'a 'evet!'
diye bağırıp bağırmayacağını bilmek istiyorum.
nerede yaşadığın ya da ne kadar paran olduğu beni ilgilendirmiyor.
keder ve umutsuzlukla geçen bir gecenin ardından,
yorgun, bitap da olsan,
çocuklar için yapılması gerekenleri
yapıp yapmayacağını bilmek istiyorum.
kim olduğun,
buraya nasıl geldiğin beni ilgilendirmiyor.
çekinmeden benimle ateşin orta! sında durup durmayacağını bilmek istiyorum.
nerede, kiminle, ne okuduğun beni ilgilendirmiyor.
diğer herşey bittiğinde seni ayakta tutan şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum.
kendinle yalnız kalıp kalamadığını
ve o boş anlarda sana arkadaşlık eden kendini
gerçekten sevip sevmediğini bilmek istiyorum.



ORION MOUNTAIN DREAMER

10 Mart 2008 Pazartesi

Kaos




HER AŞK BİTERMİŞ
Aşk bu,
Geliyorum demeden geliyor,
Gitmiyor
Unutmak
Öğrenmekten daha çok zaman alıyor
Bilgi ceza , bilgi suç
Taşımak ağır
Ben aşkı 100 metreden tanırım
Yeni değil bu yalnızlık
Ne sokaklar ne evler gördük
İyi gelir ilk zamanlar yaşadıkça
Biz öğrendik
Her aşk bitermiş birgün bildim
Her aşk bitermiş birgün öğretildim
Gözüm aynı göz, ruhum eski
Sözüm aynı söz, susmam yeni
Günüm aynı gün, geceler eski
Tenim aynı ten, üşüyorum şimdi
Söz: Mete Özgencil

KAYBETTİK BİZ
Bir nefeste aldım seni
Bin nefeste çıkmaz oldun
Tam göğsüme bastım seni
Sevmek varken uyunur mu
Ne diyor, ne diyor yeni aşklar
Bahar oluyor mu sert kışlar
Yanılıyorumdur inşallah
Gözlerinde telaş var
Acı sözler sarf ettik biz
Birbirimizi incittik biz
Acı sözler sarf ettik biz
Nerden baksan kaybettik biz
Söz: Mete Özgencil


MEĞER
ben ne çok hata yapmışım meğer
gözüm kapalı bakmışım meğer
yıllar geçmış ben saymışım meğer
dostum sanıp aldanmışım meğer
yıllarca sürer sanmışım meğer
boşa kalbimi açmışım meğer
vakit kaybıydı diyemem ama sen hiç dostum olmamışsın meğer
olsun varsın pişman değilim biraz üzüldüm hepsi bu
ağlamam artık gidenlere ağlamam artık bitenlere
ağlamam artık üzenlere ihanet edenlere
ben ne çok hata yapmışım meğer
seni yokken var saymışım meğer
yollar gitmiş ben kalmışım meğer
aşkım deyip hapsolmuşum meğer
bir ömür sürer sanmışım meğer
ben boşa kürek çekmişim meğer
vakit kaybıydı diyemem ama senden çoktan vazgecmişim meğer
olsun varsın
pişman değilim
biraz üzüldüm hepsi bu
ağlamam artık gidenlere ağlamam artık bitenlere
ağlamam artık üzenlere ihanet edenlere





TESELLİ
Yıllar sonra hala bugün
Benim için ağlıyorsan sessizce
Ne olur yapma bunu kendine
Kabahat sende değil
Sevemeyen kalbimde
Teselli edecekse eğer
İtiraf edeyim
Yalnızlık sadece
Terk edilenler için değil
Mutlu olacaksan eğer
İtiraf edeyim
Yalnız kalan sadece
Terk edilen değil
Söz: Sinan

28 Şubat 2008 Perşembe

İlk Maketimiz




Maket yapmak yada yapabilmek hep özendirici gelmiştir.1 ay evvel sevgilime bir tane maket alıp beraberce yapalım dedim oda tamam süper dedi.Eskiden aldığı ama hiç başlamadığı bir maketi bulup getirdi çok şeker minik bir Ford Escort tu.Ama o kadar bidicik şeyler çıktıki içinden nasıl birleşir die içimden geçirmedim diill:)Neyse büyük bir hevesle başladık yapmaya arada Nerime Teyze yani sefkilimin annesi gelip Ben böyle bişey yapıcağıma ölürüm daha iyi diodu ama arada bizi enfes poğaçalarla zeytinyağlı dolmalarla besliodu.Enerji depolamamız gerekiyordu:p


Maket diil bir ev bile inşaa edebilirdik o kadar keyifliydik çünkü küçüçük parcalar parmaklarımıza yapışıo falan acaip keyifli.Neyse epey bi ilerleme kaydettik ve offffffff yeeter evet evet yeter hadi hava alalım diip çıktık.Benim çıkış o çıkış makete arada uzaktan baktım.Ama kurtulabilirmiim asla .......zaten kurtulmakta istemem ama vakit yaratamıyoduk işte.Neyse gecenlerde gloria jeans te yayılıp maketimizde masaya yayıp gecenin 12 sine kadar bitirdik.orda bulunanlar bize dalmış hayranlıkla ve şaşkınlıkla bizi izliyorlardı.Bende böyle değişik bir çift görsem bende çok özenirdim:)Neyse orda ılık hafif deterjanlı su istedik yapıştırmalarını yumuşsatmak için onlarıda yapıştırınca çok şeker faça bi escort oldu...


ellerimize saglık bundan sonra bakalım ne yapacagız???

26 Şubat 2008 Salı

PUCCI PLUS


Dün akşam manzarası güzel bir yerde yemek yiyelim istedik.Aklıma Pucci geldi tabi Pucci ye gitmeyeli 5 sene olmuştu.Şuanki ismi Pucci Plus ...
İşletme değişmiş ,dekorasyon değişmiş bana göre pek kaliteli olmamış.İçeriye girdiğimzde bizi karsılıyan kimse olmadı masalara kadar gidip kendi kendimize yer ayarladık.Ama cam kenarının rezerve olduğunu söyliyebildiler.Sonradan fark ettimki kenarda benim müşteri zannettiğim bayanlardan birisi halkla ilişkiler kısmına daha doğrusu müşteri karsılama işletmeyle ilgilenen bayanmış.Ben pek konduramamıştım çünkü elinde kürdanla ağzını karıştırıken müşterilerin farkındamı diildi.Hiç bir işletmeciyi yada bu işi yapan birini bu halde görmemiştim.Onunla ilgili hatırlınabilicek çok şey var mesela devamlı sigara içmesi kürdanı elinden düşürmemesi elini beline koyup masalırn arasında dolaşması gibi...
Ne oursa olsun önemli olan işletmedir sunumdur.Masalar kullanılan mobilyalar orayı sıradanlastırmış masanın üstünde duran küllük en ucuz yerlerde bile yok şamdan ve mumlar zaten olayı bitirioo hani elektirik kesilir ve evde mum yoktur en yakın bakkala gidersiniz ve bakkalda beyaz ucuz mumlar vardır evet evet işte onlardan:)
Şarap kadehleri güzel cola için getirdikleri bardak maalesef çok kötü zaten garsonlar hepsi birbirinden farklı karsı tarafa dizilip elleri bellerinde yada arkalarında müşterileri izliolar güyaa iyi hizmet verebilmek için...Gerçi onların ne suçu var onları yönlendiren olmazsa...
Neyse korka korka sipariş verdik yaklaşık 40 dakika sonra yemeklerimz geldi tabi bu arada ortada dolaşan garsonlar bize bir kebapçıda olduğumz izlenimini vrdiler.Herkezin eli belinde gayet rahat sandalyelere çarpıp çarpıp geciolar ve elinde sürahi bulunan bi kız suları dolduruo ama masaya akıta akıta.İşletme sahibi bayanda arada gelenler olunca elini beline koyup onları karsılıyor.Yemeklerimzin gecikmiş olması, garsonların her geçişte sandalyeme çarpmaları beni delirtmeye başlamıştıki garsona yemeğimz biraz gecikti dedik oda bize ne sipariş vermiştinz? dedi.Bunu bizmi söylemeliydik yoksa onun bilio olmasımı gerekliydi?İyice gerilmiştimki yemekler imdadıma yetişti makarnamı önüme koydular ve o sürahili kız elinde bi kapla gelip strech filmi sıyırıp permesan istermisinz??? diyince ve masaya cola yı kutuyla getirince kahkahalarıma hakim olamadım hakkaten bu kadarmı kalite bozulabilir ?Nasıl yani permesanı getirme şekline bak Cola yı getirme şekline bak.Kamera şakasımısınız ?Yemekten sogudum hızlıca yemek yendi ama arada sevgilime ne olur kusura bakma ben geldiğimde böyle diildi hakkaten çok kötü olmuş dedim gece boyunca utandım ...Oda saçmalama hiç mühim diil bidaha gelmeyiz üzülücek bişey yok dedi.Çıkarken arabayı alan kişi bi dakka efendim Laptopunuzu veriyim diince bi anda neye ugradığımızı sasırdık.Eee laptop bagajdaydı dedik oda sey efendim arabanın arka koltugunda mont vardı ben onu bagaja koydum o arada onuda aldım bişey olmasın die dedi.Burda bize iyilikmi yapılmıştı yoksa başka bişeymi???
Yazık çokkk yazık ne garsonu ne otoparkcısı nede en önemlisi müşteriyi karsılayan bayan oraya olmamıştı ama orayı bir kebapcı yaparlarsa şu anki tarzıyla müşteride yadırgamamaış olur.
Benim için çok hayal kırıklığı oldu:(

5 Şubat 2008 Salı

I dont want to miss a thing..

Dinlemek için tıklayınnn...
Ctesi günü sevgilim kısık sesle bana bu şarkıyı söylüyodu inanılmaz hoşuma gitti:)
Aylavyu Kotehne...



I could stay awake just to hear you breathing
Nefes almani duymak icin butun gece uyanik kalabilirim
Watch you smile while you are sleeping

Uyurken gulumsemeni izlerim
While you’re far away dreaming
Uzaklarda ruya gorurken
I could spend my life in this sweet surrender
Tatlica teslim olmus bir sekilde hayatimi gecirebilirim
I could stay lost in this moment forever

Hayat boyu bu anda kaybolmus bir sekilde kalabilirim
Every moment spent with you is a moment I treasure
Senle gecirdigim her an sakladigim bir anidir

Dont want to close my eyes

Gozlerimi kapatmak istemiyorum
I dont want to fall asleep

Uyumak istemiyorum
Cause I’d miss you baby

Cunku seni ozlerim bebegim
And I dont want to miss a thing

Ve hic bir sey kacirmak istemiyorum
Cause even when I dream of you

Cunku ruyamda seni gordugum zaman bile
The sweetest dream will never do

En tatli ruya bile yerini tutamiyor
Id still miss you baby

Yine de seni ozlerim bebegim
And I dont want to miss a thing
Ve hic bir sey kacirmak istemiyorum



Lying close to you feeling your heart beating

Yanina uzanmak kalp atisini dinlemek
And I’m wondering what you’re dreaming

Ve ne ruya gordugunu dusunuyorum
Wondering if it’s me you’re seeing

Beni gorup gormedigini merak ediyorum
Then I kiss your eyes

Sonra da gozlerinden opuyorum
And thank God were together

Ve beraber oldugumuzdan allaha sukrediyorum
I just want to stay with you in this moment forever

Senle beraber hayat boyu bu anda kalmak istiyorum
Forever and ever
Sonsuza kadar


Dont want to close my eyes

Gozlerimi kapatmak istemiyorum
I dont want to fall asleep

Uyumak istemiyorum
Cause Id miss you baby

Cunku seni ozlerim bebegim
And I dont want to miss a thing

Ve hic bir sey kacirmak istemiyorum
Cause even when I dream of you

Cunku ruyamda seni gordugum zaman bile
The sweetest dream will never do

En tatli ruya bile yerini tutamiyor
Id still miss you baby

Yine de seni ozlerim bebegim
And I dont want to miss a thing
Ve hic bir sey kacirmak istemiyorum



I don’t want to miss one smile

Bir gulumseme kacirmak istemiyorum
I don’t want to miss one kiss

Bir opucuk kacirmak istemiyorum
I just want to be with you
Sadece senle olmak istiyorum

Right here with you, just like this

Senle, simdi,burda, su anda oldugu gibi
I just want to hold you close
Sana sikica sarilmak istiyorum

Feel your heart so close to mine
Kalbini benimkinin yaninda hissetmek istiyorum

And just stay here in this moment

Ve burda bu anda kalmak istiyorum
For all the rest of time
Zamanin sonuna kadar



Dont want to close my eyes

Gozlerimi kapatmak istemiyorum
I dont want to fall asleep

Uyumak istemiyorum
Cause Id miss you baby

Cunku seni ozlerim bebegim
And I dont want to miss a thing

Ve hic bir sey kacirmak istemiyorum
Cause even when I dream of you

Cunku ruyamda seni gordugum zaman bile
The sweetest dream will never do

En tatli ruya bile yerini tutamiyor
Id still miss you baby

Yine de seni ozlerim bebegim
And I dont want to miss a thing
Ve hic bir sey kacirmak istemiyorum

Dont want to close my eyes

Gozlerimi kapatmak istemiyorum
I dont want to fall asleep

Uyumak istemiyorum
I dont want to miss a thing
Hic bir sey kacirmak istemiyorum

28 Ocak 2008 Pazartesi

ULAK


ZAMANSIZ VE MEKANSIZ BİR ÖYKÜ...


Bir deli rüzgar kalmış geriye

Oda Ulak'ın adını fısıldamış unutmayın diye...


Evet bu yazıları okuduğumda filmin enteresan olabiliceğini düşünüp sinemaya gittim.Aslında gitmek istediğim tam olarakta bu film diildi çünkü sadece konu başlıklarını okumustum hiç bir film eleştirmenini okumadan tam bilet alırken niye böyle birsey yapmıştım???Benim gitmek istediğim film Red Kit ti hala niye onu izlemediğimi düşünüyorum ama olsun perşembede onu izlicem inşallah...Biraz filmden bahsediyimki gitmemiş kişileri biraz etkiliyim:)Çok sevdiğim saygı duyduğum Çetin Tekindor yine başrolde Çağan Irmak filmleri zaten öyle yani çok sevdiğiniz etkisinde kaldığınız bi film varsa merak etmeyin diğer filmdede aynı oyuncuların çoğu oluyor :)


Düzeni bozulmuş bir köy var ve bu köye bir mesih geliyor bu mesih köydeki çocukları toplayıp başlıyor hikayesini anlatmaya anlatıcağım hikayede kişileri kafanızda canladırın yaratın diyor ve film bu şeklide başlıyor çocuklar çok etkileniyorlar yalnız diğer taraftan köydeki bir adam gelen mesihten rahatsız oluyor köyden gitmesini istiyor.Çocuklar gizli gizli gelip hikayeyi dinliyolar ve mesihin onları kurtarıcağını hayal ediyoları.Bu hikayede bir kitap yazılıyor bu kitap yüzünden birileri öldürülüyor ama kitabın ne kitabı olduğu tam belli edilmemiş yada edilmiş ben ve sagımda, solumda, önümde, arkamda oturan herkes salak çünkü aynı tepkiyi verdiiiler .Film gercekten görüntü kostüm ve makyaj olarak gayet ii ama bana o kadar sıkıcı geldiki ve o kadar manasız bittiki izliyenler hadi canım bu ne şimdi yaaaaa demeye başladılar.Açıkçası benim için hayal kırıklığı oldu.Bir takım şeyler entellektüel olmak adına saçmalastırılıyor gibi geldi neyse umarım beklediği ilgiyi görür

o kadar iyi oyuncuya yazık olmuş gibi geldi bana :p

3 Ocak 2008 Perşembe

O Kadın

Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya... En az erkekler kadar yani!Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir.Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe! -İşte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının. Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır kadının sonra. Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel olamaz işte. Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli... Ve kadın ağlar; hem de çok! Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar. Ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla, daha çok kadın yapar kadınları. Her damla bir derstir çünkü.Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan, ağlama niye ağlıyorsun ki,değmez onun için derler. Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler. İçlerindeki zehirdir onları öldüren! Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler yaralarındaki! Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları. Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar.Zaman geçer sonra. Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini. Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine sarılmayı... Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça inandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar kendilerinden. Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan... İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye; hepsi kariyer derdinde olan. Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar. Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine sarılıyorlar.Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman! Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların. E.. o zaman niye sarılsınlar ki! Niye sarılalım ki! Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur. Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır. Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır. Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır. O da kim, ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda kendilerine sarılırlar çünkü!

AZİZ NESİN>