14 Ekim 2010 Perşembe

Orman Yürüyüşü

Geçen hafta Pazar günü tamda darlanmışken arka odada kutuların arasında Rollerblade'lerimizi buldum.Hemen kendiminkini giydim odanın duvarlarına tutuna tutuna salona geldim.İlk düşme korkusu yaşadım ama beş dakika geçmeden Katarina Witt gibi olmuştum bile...
Neyse diğer çiftide Ceydd giydi birlikte salonda show yapmaya başladık ay çok komiktik.Ahmet ısrarla ya dışarı çıksanıza sokakta kayın diyo bende hayır hayır ben çabuk sıkılırım birazdan sıkılıcam zaten diyip hala kaymaya devam edıyordum.Neyse kaymaktan  sıkılınca ne yapalım ne yapalım diye düşünürken havada biraz endişeli olduğu için yürüyüş yapalım dedik ve Belgrad Ormanı'na gittik.
Doğaya aşığım inanılmaz huzur buluyorum ve yürüyüş yapmak helede yağmurda yürümek inanılmaz bir meditasyon biçimi .



Yürüyüş yolu toplamda altı kilometre çok keyifli bir yol biraz yürüdük ,biraz koştuk,birazcıkda ben çok sevdiğim için mantar topladık ve yağmurda sırılsıklam olduk çok keyifliydi.




Belgrad Ormanında en gıcık olduğum şey  Sporcu Çeşmesi adında yapılan dandik çeşmeydi nasıl bukadar zevksiz ve uyumsuz bişey yapılabilir diye düşündüm .



Neyse eskisi gibi her hafta yürüyüş yapmaya karar verdim hatta verdik umarım bu hafta tekrarlarız ;)

3 Ekim 2010 Pazar

Bugün Böyle...



Gece yatarken kafamda milyonlarca düşünce ...Düşünmeden uyuyamıyorum daha doğrusu yatınca hemen uyuyamıyorum uyuyamayıncada gerekli gereksiz herşeyi düşünüyorum .Birara sarı kantaron diye bir çay içiyordum oh misss.Çayı içer içmez belki psikolojik pat diye bayılıyordum gerçi o ara uykuya çok ihtiyacım vardı arkadaşım canım Esramı kaybetmiştim...
Bu sabah yine erkenden uyandım birde hiper uyandım , hemen Ahmet'in  yanına gittim bir gömlek birde kravat seçtim birde ayakkabı yanlız ayakkabıda takıntım var ayakkabı temiz olmalı.Hemen ayakkabı boyalarını çıkartıp başladım ayakkabıyı  boyamaya tabi biraz acele ettim çünkü parlatma kısmına geldiğimde ayakkabının tüylendiğini fark etim ,yani ayakkabıyı bir miktar harcamış oldum  he he he...
Ayakkabı kışlık formda oldu bu halide güzel ama bugün ayakkabı tamircisinde  boyattırırım .

Sabahtan beri eski resimlere bakıyorum ,eski yazılarıo okuyorum eski olan her şeyi inceleme altına aldım .Tabi bir yandan aşık olduğum kadın Şevval Sam'ın şarkılarını dinliyorum.Bu kadın çok başarılı bir hatun sesi okadar güzelki tarifi yok.Hele son albümü Has Arabesk off müthiş.Arabamda taksici müziğin sesini açıp camlarımı kapatıp bu albümü dinliyorum .
UYKUSUZ GECELERİN SABAHINI BANA SOR
YARIM KALAN AŞKIMIN ACISINI BANA SOR
BANA SOR YALNIZLIĞI
AYRILIĞI BANA SOR
MUTLULUĞU TANIRSIN
MUTSUZLUĞU BANA SOR

SENİ BENİM GİBİ SEVEN BULAMAZSIN
TANRIM BU RÜYADAN HİÇ UYANDIRMASIN
ÖMRÜN VEFASO YOK KORKUM AŞKIMDAN ÇOK
GÖNÜL SENSİZ KALMASIN
Eski şarkıların sözleri ne kadar güzel ne kadar anlamlı şimdiyse abidik gübidik şeyler var.Neyse dün yine uyuyamadım çünkü kafam fotoğraf makinama takıldı daha doğrusu makinalarıma :( İki fotoğraf makinamda bozuk dün Eminönüne götürdüm yavrularımı  Nikon'un servisine bakalım 10 güne kadar haber vericekler.
Ühüüüüü çok üzgünüm 
Anacım çok kıskanç insan var tabi gözleri kalıyor hehehhehehhheh çok güldüm ya kıskanmayın beni ...Ben o makinayı alana kadar neler çektim kimleri delirttim.
Nazar etme ne olur çalış seninde olur .Biraz çalışın yawww
Projem yarım kaldı of and pof ...

BEN SENİ SEVDİĞUMİ DÜNYALARA BİLDİRDUM :)