25 Nisan 2012 Çarşamba

Yaklaşan delilik...

Nerdeyse bir hafta sonra doğum yapıcam ve delirmek üzereyim...Evde boyacı, sıvacı, parkeci, pimapenci, merdivenci değişik mesleklerden bir grup insan kalabalığı var.Her yer toz toprak içinde inşaat alanı gibi.Parkeci çocuk  diyorki abla sende iyi cesaret var valla bu karışıklıkta nasıl  sinirin bozulmuyor :) Bozulmuyor mu?
Hemde nasıl bozuluyor ama bir kere içime Polyanna kaçtı çıkar çıkarabilirsen.

                                    Sebepsiz sonuç olur mu????

8 Şubat 2012 Çarşamba

Avize yapımı...

 Evimize taşındığımızdan beri evin bir çok eksiği var ve biz o kadar karasızızki bir çok şeyi durmadan erteliyoruz.Perdelerimiz yok, aydınlatmalar eksik daha saymakla bitmeyecek bir liste.Ahmet'de bende evde ıvır zıvır pek sevmiyoruz yani mümkünse koltuk televizyon masa yeter diyoruz.Ama ev o kadar boş gözüküyorki...Geçenlerde kar yağdığında sitenin parkında şöyle bir yürüyüş yapalım dedik.Bizden başkada yürüyen yoktu oda ayrı bir konu... Bir çok evin perdeleri açık olduğundan evlerin içi gayet net gözüküyordu.Evlerin geneli yumuşak tonlara boyanmış, aydınlatmalar çok hoş, perdeler, koltuklar her şey  çok güzel gözüküyordu.Bizim evin önünden geçerken Ahmet'le gülmekten yerlere yattık...Duvarlar bembeyaz evin içi bomboş sanki yeni taşınıyoruz ve eşyaların bir parçası gelmiş diğerleri sonra gelicekmiş gibiydi.Bende işte ozaman dedimki hadi epeydir yapmak istediğim ama bir türlü başlıyamadığımız avizeyi yapalım.
Her ay düzenli aldığım dekorasyon dergilerinin bir kaçındada benim sevdiğim ve yapmak istediğim avizeleri görüyordum ama cesaret edemiyordum.Çok küçükken yapmıştım ama pek hatırlamadığımdan bir kaç internet sitesine bakıp başladık operasyona :)

Tabi daha önceden almış olduğum hobi tutkalı (nalburda da satılıyor beyaz tutkal), kırtasiyeden aldığım yuvarlak balon ve evde bulunan yün.İşte bu kadar :)

İlk önce balonu istediğimiz boyutta şişirdik...

Daha sonra tutkalı suyla incelttik ve yünü komple tutkala buladık yani tamamen tutkallı suyun içine soktuk.Ahmet balonun üzerine yünü düzgünce sararken bende tutkallanan yünü ayırarak Ahmet'in daha rahat sarabilmesi için ona yardım ediyordum.Tek başına yapılacak bir şey değil...

Sarma işlemi bitince yün kaldığı için yünü iyice sıkıp yünden çıkan tutkalı bir fırçayla biten balonun üzerine bir fırça yardımıyla iyice sürdüm.Daha sonra balonun ucundan bir telle yüksek bir yere astık altınada bir poşet koyduk ve kuruması için bıraktık.

Bir gün sonra balonu kontrol ettim ve kurumuş olduğunu gördüm ama patlatmak için Ahmet'i bekledim :)
Ahmet geldi ve bolonu patlatıp üst kısmını elektirik kablosu geçicek kadar kestik ve kablosunuda takıp hemen tavana astık.



Tabi avizemiz harika olduğu için hemen  sipariş almaya başladık hehhehe bakalım sırada neler var :)

3 Ocak 2012 Salı

Keşke...

Sabahtan beri icimde bir sikinti var, nefes alamiyorum icimden hic bir sey yapmak gelmiyor.Ve saat 18:00 oldu dayanamayip resimlerimize, yazilara bakiyorum ve aglamaya basliyorum.Bugun canimin Esramin dogum gunu... Keske bugun beraber olsaydik,  yine sapsal gibi toplanip 1 sise sarapla sarhos olup sarki soyleyip ,arabada cilginlar gibi dans edip eglenseydik ben komiklikler yapsaydim ve sen yine katila katila gulseydin.... bize kizlar yapmayin dikkat cekiyoruz  deseydin ...
 Bizi izliyosun biliyorum :) Bugun toplanamiyoruz ama en yakinda senin icin yine toplanicaz...